2. Onları yazıya geçirin, çünkü onlar güvenilir ve gerçektir.
3. Size tuzak kuranlardan korkmayın, size karşı olan şu
inançsızlar yüzünden rahatsız olmayın.
4. Çünkü inanmayan herkes imansızlığı yüzünden ölecek.
5. "Sakının" diyor Rabbiniz, "Kılıç açlık, ölüm,
yıkım gibi korkunç kötülükleri serbest bırakıp dünyaya Salıyorum.
6. Çünkü kötülük tüm dünyaya yayıldı ve daha fazla vahşet için hiç
yer yok.
7. "Bu yüzden" diyor Rabbiniz, ''onların tanrı tanımaz
günahları karşısında sessiz kalmayacağım, onların günahkâr işlerine göz
yummayacağım.
8. Suçsuz öldürülenlerin kanlarının nasıl beni öç için çağırdığını, doğru kişilerin ruhlarının hiç bitmeyen yalvarışlarını gör!
8. Suçsuz öldürülenlerin kanlarının nasıl beni öç için çağırdığını, doğru kişilerin ruhlarının hiç bitmeyen yalvarışlarını gör!
9. Hiç kuşkusuz onların öcünü alacağım" diyor Rabbiniz,
"Akıtılmış suçsuz kanların yalvarışlarını duyacağım.
10. Benim halkım tıpkı koyunlar gibi öldürülüyor. Onların daha
fazla Mısır'da kalmasına izin vermeyeceğim. Ancak onları kurtarmak için tüm
gücümü kullanacağım.
11. Mısırlılar' ı daha önce de yaptığım gibi vebayla vuracağım.
Tüm ülkelerini yakıp yok edeceğim.
12. Rabbiniz tarafından vurulup cezalandırıldığında Mısır'ın
temelleri sarsılacak, bütün ülke yas tutacak!
13. Çiftçiler yas tutacak, çünkü tohumları gelişmeyecek, ağaçları
hastalık, dolu, korkunç fırtınalar nedeniyle yıkılacak!
14. Vay dünyaya ve üzerinde yaşayanlara!
15. Onları yok edecek kılıç çok uzakta değil. Ülke ülkeye karşı
kılıç çekip savaşacak.
16. Sağlam yönetimler son bulacak, bir fesat diğerine üstün
gelecek. Krallar, yüksek mevkideki yöneticiler iyi günlerinde hiçbir şey için
kaygı duymayacaklar.
17. Bir kimse bir kenti ziyaret etmek isteyecek, ama başaramayacak.
18. Çünkü hırs, rekabet kentleri karışıklığa boğacak, evleri
yıkacak, insanları korkuyla dolduracak.
19. Bir adam açlığın ve yoksulluğun pençesine yakalandığında hiçbir
merhamet duygusu onu engelleyemeyecek, vahşice komşusunun evine saldırıp mallarını
yağmalayacak.
20. "Yeryüzünün bütün krallarını nasıl bir araya topladığımı
gör" diyor Tanrı, "Onları gün doğumundan, güney rüzgarından, doğu ve
güneyden çağırıp onlara vermiş olduklarımı geri ödeteceğim.
21. Benim seçilmiş halkıma bugüne kadar yaptıklarının aynısını ben
de onlara yapacağım."
22. Tanrımız Rab şöyle diyor: "Günahkârlara merhamet
göstermeyeceğim, kılıcım yeryüzünü suçsuzların kanıyla boyayan o katilleri
bağışlamayacak.
23. Rabbiniz'in Öfkesi yeryüzünü ve temellerini ateşte yakıp kavurmak, günahkârları tıpkı yanan saman gibi tüketip yok etmek için taşmış durumda.
23. Rabbiniz'in Öfkesi yeryüzünü ve temellerini ateşte yakıp kavurmak, günahkârları tıpkı yanan saman gibi tüketip yok etmek için taşmış durumda.
24. Vay buyruklarımla alay eden günahkârlara!" diyor Rabbiniz,
"Onlara hiç acımayacağım.
25. Siz isyankârlar, uzak durun benden! Pisliklerinizle benim
kutsallığıma yaklaşmayın."
26. Rabbiniz kendisine karşı günah işleyenlerin hepsini çok iyi
biliyor. Onları ölüme, yokluğa gönderdi.
27. Dünyanın üzerine şimdiden düşmüş olan felaketlerden sizler
asla kaçamayacaksınız. Tanrınız sizi kurtarmayı reddediyor, çünkü sizler O'na
karşı günah işlediniz.
28. O doğudan gelen ne dehşet verici bir görüntü!
29. Arabistan'dan gelen ejderha sürüleri sayısız savaş arabalarıyla
saldıracaklar. İlerlemelerinin ilk gününden itibaren dünya onların tıslama
sesleriyle dolacak, işitenlerin hepsini korku saracak, donup kalacaklar.
30. Öfkeden çılgına dönen Kirmanlar, tüm güçleriyle ilerleyip
ormandan çıkan yaban domuzları gibi üzerlerine hücum edecekler. Uzun
dişleriyle Asurun bütün bölgelerini yakıp yıkacaklar.
31. Ama daha sonra ejderhalar içten gelen doğal öfkelerini
toparlayacak, daha güçlüleri deneyecekler. Onlar yeniden düzenli ordu haline
gelip güçlenecek, kahredici bir güçle hücum edecekler.
32. Böylece yaban domuzlarının kuvveti susturulacak, her biri bir
tarafa kaçacak.
33. Sonra onların yolu pusuda bekleyen Asur'lu bir düşman tarafından
kesilecek. İçlerinden biri yok edilecek. Ordularının içinde korku ve telaş
yayılacak, krallarının arasında kararsızlık baş gösterecek.
34. Doğudan ve kuzeyden gelip güneye doğru uzanan bulutlara bak!
Görünüşleri korkunç, öfke ve fırtına dolu.
35. Birbirlerine çarpacak, bütün ülkeye çok büyük bir fırtına
yağdıracaklar. Kılıçların akıttığı kan
36. atın bellerine, insanın kalçasına, devenin dizine kadar
yükselecek.
37. Yeryüzünü dehşet ve titreme kaplayacak. Öç dolu öfkeyi gören
herkes korkudan titreyip dehşete kapılacak.
38. Daha sonra büyük fırtına bulutları kuzeyden ve güneyden,
bazıları da batıdan yaklaşacak.
39. Ancak doğudan esen rüzgarlar daha şiddetli olacak. Fırtınayla
yakıp yok etmeyi planlayan azgın bulutlar durdurulacak, doğudan esen rüzgarlar
tarafından gerisin geriye güneye ve batıya sürülecek.
40. Öfke dolu, iri, kudretli bulutlar yükselip artacak, tüm ülke
ve yaşayanlarını yakıp yok edecek.
41. Korkunç bir fırtına ateş, dolu ve uçuşan kılıçlarla ulu ve
güçlü olanları silip süpürecek. Bir tufan bütün tarlaları, ırmakları basacak.
42. Kentleri, surları, dağları, tepeleri, ormanlardaki ağaçları ve
tarlalardaki ürünleri yerle bir edip düzleştirecek.
43. Babil'e kadar bütün yol boyunca ilerleyecek, onu tamamen silip
yok edecek.
44. Oraya vardığında onu kuşatacak, tüm öfkesiyle fırtınayı
üzerine salacak. Toz ve dumanlar gökyüzüne erişecek, bütün komşuları Babil için
yas tutup ağlayacak.
45. Ondan geriye sağ kalanların her biri kendisini yok edenlerce
esir alınacak.
46. Sen, Babil'in güzelliğini ve görkemini paylaşmış olan Asya,
vay sana zavallı biçare!
47. Kendin gibi, senin için daima şehvet duyan aşıklarını etkileyip
yakalamak için kız kardeşlerini fahişeler gibi giydirdin.
48. 0 aşağılık fahişenin bütün entrikalarını ve uygulamalarını
taklit ettin.
49. Bundan dolayı Tanrı şöyle diyor: "Evlerini harabeye
çevirecek, vahşet ve ölüm getireceğim. Başına dulluk, fakirlik, açlık, kılıç,
veba gibi korkunç belalar getireceğim.
50. O yakıp kavuran ısı bastırdığında, gücün ve görkemin bir çiçek
gibi solacak.
51. Daha sonra sen zavallı, güçsüz bir kadın olacaksın. Ezilecek,
dövülecek, yaralanacaksın. Bir daha zengin sevgililerini elde edemeyeceksin.
52. Sen benim seçilmiş insanlarımı büyük bir zevkle, darbeler indirerek, öfkeyle meydan okuyarak sürekli öldürmemiş olsaydın,
52. Sen benim seçilmiş insanlarımı büyük bir zevkle, darbeler indirerek, öfkeyle meydan okuyarak sürekli öldürmemiş olsaydın,
53. ben sana bu kadar öfke duyar mıydım?" diyor Rabbin!
54. "Yüzünü boya, kendini güzelleştir!
55. Fahişeliğin bedeli senin olsun, her ne kazanmışsan alacaksın.
56. Seçilmiş halkıma ne yaparsan, Tanrı da sana yapacak" diyor
Rabbin, "Üzerine büyük bir felaket getirecek.
57. Çocukların açlıktan ölecek, sen kılıçla yıkılacaksın.
Kentlerin ortadan kaldırılıp silinecek, bütün halkın savaş alanında çökecek.
58. Dağlarda olanlar açlıktan ölüyor olacaklar, açlık ve
susuzlukları onları kendi etlerini yemeye, kendi kanlarını içmeye zorlayacak.
59. önce perişan ve mutsuz olacaksın. Buna rağmen devamı gelecek.
60. Galipler Babil'i yağmaladıktan sonra evlerine giderken, yolda
huzur dolu kentlerini yok edecek, topraklarının büyük bir kısmını mahvedecek,
görkeminin sonunu getirecekler.
61. Seni yakıp yok edecekler. Sen anız, onlar da ateş olacak.
62. Seni, kentlerini, topraklarını, dağlarını tamamen yok edip
harabeye çevirecekler. Tüm ormanlarını ve meyve ağaçlarını yakacaklar.
63. Çocuklarını mahkûm edip mallarını yağmalayacaklar. Görkemli güzelliğinden geriye hiçbir iz kalmayacak!"
63. Çocuklarını mahkûm edip mallarını yağmalayacaklar. Görkemli güzelliğinden geriye hiçbir iz kalmayacak!"