2. Onları doğuran anne onlara diyor ki: 'Gidin, çocuklarım, ben dul
ve terk edilmişim,
3. Sevinçle sizi doğurdum, sıkıntı ve kederle sizi kaybettim.
Çünkü, siz Rabbiniz Tanrı'ya karşı günah işleyip yanlış olduğunu bildiğim ne
varsa onu yaptınız. Şimdi. dul ve terk edilmiş olarak sizin için ne yapabilirim
ki ben?
4. Gidin, çocuklarım, Rabbimiz'den merhamet dileyin.'
5. Kendi tanıklığını onunkine eklemen için şimdi sana
sesleniyorum. Ey Ezra baba! Onun çocukları benim antlaşmama uymayı
reddettiklerinden, bırak sözlerin onlar üzerinde bir şaşkınlığa neden olsun.
6. Anaları yağmalansın ve kendilerinin de hiç soyu olmasın.
7. Onları ulusların arasına dağıtılmaya, adlarının yeryüzünden
silinmesine mahkûm et. Çünkü onlar benim antlaşmamı teptiler.
8. "Vay sana, ey Asur! Günahkârları barındırıyorsun! Sen, ey
günahkâr ulus,
9. Sodom ve Gomora'ya neler yaptığımı anımsa! Onların ülkeleri
katran kümeleri ve kül yığınları altında gömülü duruyor. Bu, benim, bana itaat
etmeyenlerle nasıl başa çıkacağımın göstergesidir. Böyle diyor Her Şeye Gücü
Yeten Rab.
10. "Rab Ezra'ya şöyle diyor: Halkıma de ki,
11. bir zamanlar İsrail'e sunduğum Yeruşalim Krallığını onlara
vereceğim. Görkemli varlığımı İsrail'den geri çekip onların olacak olan
tapınağı sonsuza kadar benim kendi halkıma vereceğim.
12. Hayat ağacı onların üzerine hoş kokusunu yayacak, onlar zahmet
çekmeyecek ya da kedere bürünmeyecek.
13. Dileyin, alacaksınız; bu nedenle dua edin ki, kısa bekleme süreniz belki, her şeye rağmen, daha da kısaltılabilir. Şimdi krallık sizin için hazır, bekleyin! Çağırın gökyüzünü, yeryüzünü tanıklığa,
13. Dileyin, alacaksınız; bu nedenle dua edin ki, kısa bekleme süreniz belki, her şeye rağmen, daha da kısaltılabilir. Şimdi krallık sizin için hazır, bekleyin! Çağırın gökyüzünü, yeryüzünü tanıklığa,
14. Ben, kötülüğü kaldırıp iyiliği getirdim. Yaşayan tek Tanrı
olduğum için, diyor Rab.
15. "Ey anne, çocuklarını bağrına bas. Onları bir güvercinin
kendi yavrularını besleyip büyüttüğü gibi yetiştir. Onlara tökezlemeden
yürümeyi öğret. Sen benim seçtiğimsin, diyor Rab.
16. Adımı kabul ettikleri, şükranla onayladıkları için ölüleri
yattıkları yerlerden diriltecek, onları mezarlarından dışarıya çıkaracağım.
17. Korku yok sana bir çok çocuğun anası! Ben seni seçtim. Böyle
diyor Rab.
18. "Kullarım Yeşaya'yla Yeremya'yı sana yardım etmeleri için
göndereceğim. Onlar peygamberlik ederken seni, benim halkım olman için
ayırdım. Senin İçin türlü meyvelerle yüklü on iki ağaç,
19. süt ve bal akıtan on iki kaynak ve güllerle, zambaklarla kaplı
yedi ulu dağ hazırladım. Orada oğullarını neşeyle dolduracağım.
20. Dullara destek ol, öksüzlerin hakkını savun, fakirlere ver,
yetimleri koru, çıplakları giydir.
21. Zayıf ve çaresizlerle ilgilen, sakın kötürümlerle alay etme.
Sakat ve güçten düşmüşleri gözet, görmeyenleri nurumun görme kuvvetine
şevket.
22. Surlarının İçinde gencin ve yaşlının her ikisini de güvenlikte
tut.
23. "Gömülmemiş ölü gördüğün zaman, onları işaretle
belirleyip kabirlere yerleştir; ölüleri dirilttiğim zaman sana baş köşeyi
vereceğim.
24. Sakinleş halkım, çünkü senin de dinlenme vaktin gelecektir.
24. Sakinleş halkım, çünkü senin de dinlenme vaktin gelecektir.
25. Çocuklarınla iyi bir dadı gibi ilgilenip onlara düşmeden yürümeyi
öğret.
26. Size vermiş olduğum kullarımdan hiçbirini kaybetmeyeceksiniz;
onları sizlerin sayısı arasından geri isteyeceğim.
27. Sıkıntı ve zorluk zamanı geldiğinde endişelenmeyin; başkaları
yas tutup üzülecek, ama sizler mutlu ve bereketli olacaksınız.
28. Bütün uluslar sizi kıskanacak, ama sizin karşınızda güçsüz olacaklar. Böyle diyor Rab.
28. Bütün uluslar sizi kıskanacak, ama sizin karşınızda güçsüz olacaklar. Böyle diyor Rab.
29. Benim
gücüm sizi koruyacak, oğullarınızı cehennemden kurtaracaktır.
30. Neşeli ol ana! Seni ve çocuklarını kurtarmaya geleceğim,
31. Mezarlarda uyuyan çocuklarını anımsa! Onları yeryüzünün
derinliğinden çıkarıp alacak, onlara merhamet edeceğim. Çünkü ben
merhametliyim. Böyle diyor Her Şeye Gücü Yeten Rab.
32. Ben gelene kadar çocuklarını bağrına bas ve merhametimi onlara
ilan et. Çünkü benim lütfum ve acımanı hiçbir zaman kurum ayacak."
33. Ben, Ezra, Sina Dağı'nda, Rab tarafından İsrail'e gitmek üzere
görevlendirildim. Geldiğimde onlar beni küçük görüp Rab'bin buyruklarını reddettiler.
34. Bundan dolayı, ey putperestler, size söylüyorum, dinleyin ve
anlayın: Gelen çobanınıza doğru ileriye bakın, o size sonsuz huzuru verecek.
Çünkü dünyanın sonundan gelen o yanıbaşınızda.
35. Krallığın ödüllerini almak için hazır olun. Işık sonsuza kadar
daima üzerinize parlayacaktır.
36. Bu dünyanın karanlığından kaçın, sizi bekleyen sevinç ve
görkemi elde edin. Kurtarıcıma açıkça tanıklık ediyorum. O, Rabbim'in atadığı
kişidir.
37. Onu kabul edin ve sevinin, sizi kutsal topraklara davet eden o
tek olana şükranlarınızı sunun.
38. Doğrulup ayağa kalkın, Rab'bin işaretini taşıyan ve onun
masasında oturanların tümünü görün.
39. OnIar bu dünyanın karanlığından çıktılar ve Rab'den gelen parıltılı
cüppeleri kabul ettiler.
40. Ey Sion, hepiniz kabul edin ve Rab'bin yasasını imanla tutmuş
olan şu beyazlar içinde sıraya girmişlerin yumağı ile birleşin.
41. Çok uzun süredir özlemini çektiğin oğullarının sayısı şimdi tamamlandı. Rab'bin krallığı için dua edin. Böylece dünya meydana geldiğinde O'nun topladığı senin halkın, O'nun halkı olarak belirlenir.
41. Çok uzun süredir özlemini çektiğin oğullarının sayısı şimdi tamamlandı. Rab'bin krallığı için dua edin. Böylece dünya meydana geldiğinde O'nun topladığı senin halkın, O'nun halkı olarak belirlenir.
42. Ben, Ezra,
Sion Dağı'nda Rab'bi yücelten ezgiler söyleyen sayılamayacak kadar çok büyük
bir kalabalık gördüm.
43. Ortada durup onlardan her birinin başına birer taç yerleştiren, hepsinden daha uzun, çok uzun boylu genç bir adam görkemiyle göze çarpıyordu.
43. Ortada durup onlardan her birinin başına birer taç yerleştiren, hepsinden daha uzun, çok uzun boylu genç bir adam görkemiyle göze çarpıyordu.
44. İlk bakışta
büyülendim ve meleğe sordum:
45. Efendim,
kimdir bunlar?'' O da, "Onlar ölümlü giysilerini bir kenara bırakıp
ölümsüzü'" giymiş, Tanrı'nın adını onaylamış olanlardır" dedi.
"Şimdi onlara taç ve zafer veriliyor."
46. Ben tekrar
sordum: "Onlara taç giydirip zafer veren genç adam kim?" Melek de.
47. "O, bu
ölümlü dünyada onların iman edip kabul ettikleri Tanrı'nın Oğlu'dur"
diyerek yanıtladı. Rab'bin adına böyle kahramanca sadık kalan bu insanları övmeye
başladım.
48. Sonra melek
bana şöyle dedi: '"Git, halkımın tümüne görmüş olduğun Rabbimiz Tanrı'nın
bu yüce ve harika işlerini anlat."